Piyasalarda işlem yapan biri için zamanlama çoğu zaman her şeydir. Ekonomik takvim, yatırım kararlarını etkileyen makro verileri ve bu verilerin açıklanacağı tarihleri önceden gösterdiği için, doğru okumayı bilen bir yatırımcı için oldukça kritik bir araç haline gelir. Özellikle forex piyasasında işlemler genellikle haber akışlarına bağlı olarak ani hareketlilik gösterebilir. Bu yüzden ekonomik takvimin nasıl yorumlanacağına dair temel bilgileri bilmeden işlem yapmak, kontrolsüz bir şekilde okyanusa açılmak gibidir.
Veri Türleri ve Önemi Hakkında Bilinmesi Gerekenler
Ekonomik takvimde karşımıza çıkan her veri aynı önemde değildir. Bazı veriler piyasada sarsıcı etki yaratırken, bazıları neredeyse hiç tepki almaz. Mesela Amerika Birleşik Devletleri’nden gelen tarım dışı istihdam verisi ya da faiz oranı açıklamaları tüm dünyadaki döviz çiftlerini etkileyebilir. Ancak aynı gün açıklanan bir konut satış verisi, yalnızca sınırlı bir etki yaratabilir. Takvimde genellikle bu etkinin büyüklüğü yıldız veya renk sistemiyle belirtilir. Yüksek öneme sahip veriler kırmızı ile işaretlenirken, düşük öneme sahip olanlar gri ya da sarı ile gösterilebilir. Bu ayrımı doğru yapmak, hangi verinin takibine ağırlık verilmesi gerektiğini anlaman açısından belirleyicidir.
Zaman Dilimi ve Beklenti Gerçekleşme Farkı Ne Anlama Gelir?
Takvimde belirtilen saatler genellikle GMT ya da piyasa merkezinin yerel saatine göre verilir. Türkiye’deki bir yatırımcı için bu zaman farkını dikkate almak oldukça önemlidir. Çünkü açıklama saati geldiğinde fiyatlar saniyeler içinde değişebilir. Buradaki asıl kritik nokta ise yalnızca verinin kendisi değil, piyasa beklentisiyle gerçekleşen arasındaki farktır. Eğer piyasa ABD’de işsizliğin yüzde 4 olmasını bekliyorsa ve veri yüzde 3.8 çıkarsa, bu pozitif sürpriz olarak algılanır ve dolar genellikle değer kazanır. Ancak veri beklentiyle tam olarak aynı gelirse, çoğu zaman fiyatlamada ciddi bir değişiklik olmaz. Bu noktada yatırımcıların sadece haberi değil, beklentiyi de analiz etmesi gerekir.
Ekonomik Takvimden Strateji Üretmek Mümkün Mü?
Ekonomik takvimi yalnızca bilgi amaçlı değil, aynı zamanda işlem stratejilerinin parçası olarak kullanmak mümkündür. Bazı yatırımcılar önemli veri açıklamalarından hemen önce pozisyonlarını kapatmayı tercih ederken, bazıları açıklama sonrası oluşan ani fiyat hareketlerinden yararlanmayı hedefler. Bu iki yaklaşım da kendi içinde risk barındırır. Veri öncesi pozisyon kapatmak riskten kaçınmayı sağlar ama olası kazancı da kaçırmana neden olur. Veri sonrası işlem yapmak ise çok hızlı karar almayı ve ani yön değişimlerine hazırlıklı olmayı gerektirir. Bu noktada piyasa deneyimi ve daha önceki veri-sonuç örneklerini inceleyerek oluşturulan bir strateji büyük fark yaratır.
Takvimde Sık Karşılaşılan Verilerin Yorumlanması Üzerine
Takvimde her zaman aynı verilerle karşılaşılmaz, ama bazıları neredeyse her ay belirli tarihlerde karşımıza çıkar. Enflasyon oranları, faiz kararları, büyüme rakamları, sanayi üretimi ve tüketici güven endeksi gibi veriler bunlardan sadece birkaçı. Örneğin, merkez bankalarının kararlarını etkileyen enflasyon verileri yatırımcılar tarafından özellikle dikkatle takip edilir. Eğer beklentinin üzerinde gelen bir enflasyon verisi açıklanırsa, ilgili ülkenin merkez bankasının faiz artırabileceği düşünülür. Bu da o ülkenin para biriminin güçlenmesine neden olabilir. Yani sadece rakama bakmak yetmez; rakamın ne ifade ettiğini anlamak ve piyasanın buna nasıl tepki vereceğini öngörmek gerekir.
Ekonomik Takvim Kullanımında Yapılan Yaygın Hatalar
Takvim yorumlarken birçok kişi sadece manşet rakama odaklanır ve arka plandaki dinamikleri gözden kaçırır. Örneğin, büyüme oranı yüksek açıklanmış olabilir ama detaylara bakıldığında büyümenin yalnızca kamu harcamalarından kaynaklandığı görülür. Bu tür durumlarda piyasa bazen rakamın kendisine değil, içeriğine tepki verir. Ayrıca kimi zaman eski verilerin revize edilmesi de büyük etki yaratabilir. Bir önceki ayın işsizlik verisi yüzde 4.2 olarak açıklanmışken sonradan yüzde 4.5’e revize edilirse, bu piyasada beklentilerin boşa çıktığı yönünde algılanabilir. Yani yalnızca yeni gelen veri değil, revize edilen veriler de aynı derecede önemlidir.